+90 553 410 41 00

Copyright © 2024 | Web Tasarım WebMediCode Tarafından yapılmıştır. | Tüm Hakları Saklıdır | İçerik Op. Dr. Elif Şahin tarafından hazırlanmıştır.

Sık Sorulan Sorular

Rahim kalınlaşması (Endımetrial Hiperplazi) vücutta fazla östrojen salgılanmasına bağlı rahim iç yüzündeki hücrelerin ve salgı bezlerinin gereğinden fazla büyüyerek tedavi edilmez ise kansere dönüşme potansiyeli oluşturan bir hastalık grubudur.

Endometrial Hiperplazinin En Çok Görülen Nedenleri

  1. En önemli nedeni anovulasyon ,yani yumurtlama olmamasıdır ve en çok görülen anovulasyon nedeni polikistik over sendromudur.
  2. Kanda östrojen seviyesini yükselten nedenler; östrojen salgılayan tümörler, şişmanlık, karaciğer rahatsızlıkları.
  3. Tedavi amaçlı progesteron eklenmemiş tek başına östrojen içeren ilaç kullanımı.
  4. Hiç doğum yapmamış olmak, çok ileri yaşlarda menopoza girmek

Rahim iç zarı da denilen endometrium her ay adet için bir hazırlık yapar ve bu doku her ay düzenli olarak dökülür. Endometrial hiperplazi bu rahim iç zar dokusunun normalden fazla kalınlaşmasından dolayı oluşan bir durumdur . Endometrium kanserleri (rahim içi kanser) de bu dokudan gelişmektedir. Yumurtalıklardan salgılanan östrojen denilen kadınlık hormonu rahim iç dokusunun çoğalmasını ve kalınlaşmasını sağlar. Daha sonra yine yumurtalıklardan salgılanan progesteron denilen hormon devreye girerek bu kalınlaşmayı durdurur ve adet kanamasını olgunlaştırarak dışarı atılmasını sağlar. Yumurtlama bozukluğu olan kadınlarda progesteron hormonu yetersiz salgılandığı için dengelenmeyen östrojen hormonu kontrolsüz bir şekilde endometrium dokusundaki hücrelerde çoğalmaya ve endometrial duvarda kalınlaşmaya neden olur. Endometrial hiperplazi bu şekilde oluşmaktadır.

18 yaşından büyük ve evli olan bayanlar eşlerinin imzası ile onay alınarak kürtaj olabilirler. 18 yaşından büyük ve bekar olan bayanlar ise sadece kendi rızaları ile kürtaj olabilirler. 18 yaşından küçük olanların evli veya bekar olsalar da anne-babalarının onayı gerekir. 15 yaşından küçükler ailelerinin izni dahi olsa kürtaj olamazlar, öncelikle durumun adli mercilere bildirilmesi gerekir. 10 haftadan büyük gebeliği olanlar onay verseler dahi yasal olmadığı için ülkemizde kürtaj işlemleri yapılamaz. 10 haftadan büyük gebeliklerde ancak bebekte ciddi bir doğumsal özür varlığında veya anne hayatını tehlikeye sokacak ciddi bir hastalık varlığında kurul kararı ile gebelik sonlandırılabilir.

Prezervatif (kondom): Cinsel ilişki sırasında sertleşmiş penise geçirilen genellikle kauçuktan yapılmış ince bir kılıftır. Ayrıca cinsel yolla gecen hastalıklardan da koruma özelliği vardır.

Sperm yok ediciler: 

  • Fitil, krem ve jel şekilleri vardır.
  • Koruyuculuğu % 35- 40 civarındadır.
  • Cinsel ilişkiden 10 dakika önce vajen içine yerleştirilir.
  • Etkinliği 1 saat sonra azalır
  • Vajende ve penisde yanma, kaşıntı gibi hislere sebep olabilir

Erkekte tüp bağlanması: Erkekte dölleme yeteneğinin cerrahi yöntemle kalıcı olarak sonlandırılmasıdır. Skrotumun üstünde bulunan meni kanallarının bağlanmasıdır.

Geleneksel Yöntemler: 

TAKVİM HESABI:

Çok düzenli adet gören, bilinçli kadınlarda bile gebe kalma riski çok fazladır.

Önerilmez.

GERİ ÇEKME:

Oldukça başarısız bir yöntemdir. İstenmeyen gebeliklerin çoğunda bu metod kullanılmıştır. Erkekte boşalmadan önce penisden bir sıvı gelir ve o sıvının içinde de spermler bulunur.

Kadına tüp bağlanması: Tüp ligasyonu kadında doğurganlığın cerrahi yöntemle kalıcı olarak sonlandırılmasıdır. Yaş ya da sağlık sorunları nedeni ile gebe kalması tehlikeli olan kadınlara uygulanır. Geri dönüşü çok zor olan ve çok dikkatli karar verilmesi gereken bir yöntemdir. Tüpler bağlandıktan sonra tekrar çocuk sahibi olmak istendiğinde yeni bir operasyon gerekir (mikrocerrahi fakat bu operasyonun maliyeti yüksek olduğu gibi başarı şansı azdır . IVF ( tüp bebek) bu durumda en iyi seçenektir.

Doğum kontrol hapları: Yeni nesil doğum kontrol hapları, vücuttaki östrojen ve progesteron hormonları ile benzer yapıda ve düşük düzeyde hormon içerir.Doğru kullanıldığında gebelikten koruma oranı % 100 e yakındır.Genç yaşta hap kullanılması hiçbir sorun yaratmayacağı gibi, adetlerin düzenli ve ağrısız olmasını da sağlayabilir.

Diyafram: İlişkiden hemen önce vajene yerleştirilen ve hemen ilişki bitiminde çıkarılması gereken kauçuk veya silikondan yapılmış esnek bir araçtır. Türkiye de kullanımı satımı yaygın değildir.

Spiral ve hormonlu spiral: Plastikten yapılmıştır. Bazılarının çevresinde bakır, altın, gümüş metaller sarılıdır. Son yıllarda çevresine progesteron hormonu sarılan spiraller de kullanılmaktadır. Koruma süresi cinsine göre 5 ila 10 yıl arasında değişmektedir. Türkiye de henüz üretimi yoktur, hepsi yurt dışından ithal edilmektedir.

Cilt altı implantı : Hekim tarafından kolun üst bölümünün iç kısmına, cilt altına yerleştirilir. Küçük hormon içeren çubuklardır. 3 yıl süresi vardır. Yine hekim tarafından çıkarılır, istenirse aynı seansda yenisi takılır

Doğal bir hamilelik sürecinin sağlıklı bir doğumla tamamlanması 38’inci ile 42’nci hafta arasında gerçekleşebilir. Normal bir doğum yapılacaksa, kesin tarihin yine bebeğin durumuna göre belirleneceğini unutmamak gerekir. Her ne kadar son ay sabırsızlık, merak ve heyecanla birlikte stres düzeyi artsa da sakin kalmaya özen gösterin. Doğum kendiliğinden başladığında çok daha kolay olacağı için, tıbbi bir engel yoksa doğumun kendiliğinden başlamasını bekleyin. Bu noktada hekiminizin tavsiyelerini mutlaka dinleyin. Ancak doğumu başlatmak için; yürüyüş yapmak, merdiven çıkmak, cinsel ilişki, göğüslerin uyarılması, pilates topu üzerinde kalçanızla yapacağınız dairesel hareketler kısmen işe yarayabilir. Bazı ‘hurma, ananas, ahududu yaprağı çayı’ gibi gıdaların tüketimi de zararsızdır. Ancak miktarını abartmayın. Aynı zamanda içeriğine hakim olamadığınız karışım çaylar ve yağları da hiçbir şekilde kullanmayın.

Polikistik Over Sendromu (PCOS), kadınların üreme sağlığını etkileyen yaygın bir hormonal bozukluktur. PCOS tanısı alan kadınlar, doğal olarak hamile kalma konusunda endişeler yaşayabilirler. Ancak, PCOS’lu kadınların hamilelik şansı hala mevcuttur. Bu makalede, PCOS ve hamilelik arasındaki ilişkiyi ele alacak ve PCOS’lu kadınların hamile kalma olasılığını ve tedavi seçeneklerini açıklayacağız.

  1. Hamilelik Olasılığı: PCOS, ovulasyonun (yumurtlama) düzensiz veya olmadığı durumlarla ilişkilendirilebilir. Ancak, PCOS’lu kadınlar doğal olarak hamile kalabilirler. Her ay düzenli olarak ovulasyon olmasa bile, yumurtalıklar zaman zaman yumurtlama yapabilir. Bu nedenle, PCOS’lu kadınlar hamile kalma şansına sahiptir, ancak diğer kadınlara göre hamile kalma süreleri biraz daha uzun olabilir.
  2. Doğal Yollarla Gebe Kalma İpuçları: PCOS’lu kadınlar, doğal yollarla gebe kalma şansını artırmak için bazı ipuçlarını takip edebilirler:
  • Sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek: Dengeli bir beslenme düzeni, düzenli egzersiz yapmak, kilo kontrolü sağlamak ve stresi yönetmek, hormonal dengenin sağlanmasına yardımcı olabilir.
  • Ovulasyon takibi: Basit bir ovulasyon takvimi veya evde kullanılan ovulasyon testleriyle ovulasyon dönemini belirlemek, doğru zamanda cinsel ilişkiye girmek için yardımcı olabilir.
  • Kilo kontrolü: PCOS’lu kadınların kilo kontrolü önemlidir, çünkü kilo kaybı hormonal dengeyi düzeltebilir ve ovulasyonu teşvik edebilir.
  • Stres yönetimi: Stres, hormonal dengesizliği tetikleyebilir. Stresi azaltmak için rahatlama tekniklerini uygulamak, doğal olarak gebe kalma şansını artırabilir.
  1. Tedavi Seçenekleri: PCOS’lu kadınlar, doğal yollarla hamile kalmakta zorluk yaşıyorsa, bir doktordan yardım alabilirler. Tedavi seçenekleri arasında şunlar bulunur:
  • Ovulasyon İndüksiyonu: Ovulasyonu (yumurtlama) indüklemek için ilaç tedavisi kullanılabilir. Klomifen sitrat ve letrozol gibi ilaçlar, yumurtlama sürecini düzenler ve olgunlaşan yumurtaların serbest bırakılmasını sağlar.
  • Yardımcı Üreme Teknikleri: PCOS’lu kadınlar için yardımcı üreme teknikleri, hamilelik şansını artırabilir. İn vitro fertilizasyon (IVF), intrauterin inseminasyon (IUI) ve yumurta dondurma gibi teknikler, PCOS’lu kadınlara yardımcı olabilir.
  1. Doktor Takibi: PCOS’lu kadınlar hamile kalmayı düşündüklerinde, bir üreme endokrinoloğu veya jinekolog ile düzenli olarak görüşmelidir. Doktor, PCOS semptomlarını değerlendirebilir, ovulasyonu izleyebilir ve uygun tedavi seçeneklerini sunabilir. Doktorunuz, size özgü tedavi planını belirleyecek ve hamilelik sürecinde sizi takip edecektir.
  2. Sabırlı Olmak: PCOS’lu kadınlar hamile kalmak için biraz daha sabırlı olabilirler. PCOS, hamilelik sürecini uzatabilir, ancak tedavi ve doğru yaklaşımlarla hamile kalma şansını artırmak mümkündür. Sabırlı olmak, stresi azaltmak ve tedavi sürecine güvenmek önemlidir.

Sonuç olarak, PCOS’lu kadınlar hamile kalma şansına sahiptir. Doğal yollarla gebe kalma olasılığı hala vardır, ancak diğer kadınlara göre hamile kalma süreleri biraz daha uzun olabilir. Sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek, ovulasyon takibi yapmak, kilo kontrolü sağlamak ve stresi yönetmek, doğal olarak gebe kalma şansını artırabilir. Bunun yanı sıra, doktor takibi ve uygun tedavi seçenekleri de PCOS’lu kadınların hamilelik şansını artırmak için önemlidir. Her bireyin durumu farklı olduğundan, bireysel tedavi planı ve doktor kontrolü önemlidir.

Smear testi ( PAP smear) rahim ağzından sürüntü işlemi ile alınan hücrelerin incelenmesidir. Smear testi, rahim ağzı yani serviks kanseri için bir tarama yöntemidir. Smear testi yapmaktaki amaç; rahim ağzında fark edilmezse yıllar sonra kansere dönüşme riski olan lezyonları erkenden tespit ederek kanser olusumunu önlemektir. Smear

testlerinin yapılmaya başlanmasıyla

servikal kanserlerden ölüm oranı hemen hemen % 50 oranında azalmıştır.

HPV, cinsel yolla bulaşan, oldukça yaygın görülen bir enfeksiyondur. Cinsel olarak aktif olan kişilerin yaklaşık olarak %50’si, hayatlarının bir döneminde HPV ile enfekte olurlar. Hiçbir belirtisinin olmaması, kişinin HPV enfeksiyonu taşımadığı anlamına gelmez. Ancak HPV virüsünün bazı tipleri kansere sebep olabilir. HPV aşısı, kişiye HPV virüsüne karşı bağışıklık kazandırarak HPV’nin yol açtığı kanserlere karşı koruma sağlar.

İlk olarak adet sancısı tanımlanacak olursa rahimde olan kasılmaları olarak tanımlanır. Regl dönemi, aybaşı, adet görmek yada regl olmak şeklinde de halk arasında isimlendirilir. Özellikle yöresel olarak aybaşı diye çokça adlandırılır. Regl kanı dışarı atılmaya çalışılırken uterusta kasılmalar gerçekleşir ve bu kişi tarafından ağrı olarak algılanır. İşte biyolojik açıdan da ilk olarak adet sancısı tamamlanacak olursa rahimde olan kasılmalar olarak tanımlanır.

Azaltmak için ultrason ile muayene sonrası kistimiz vb bir patoloji yoksa ağrı kesiciler, magnezyum veya doğum kontrol hapları kullanılabilir. 

Cinsel hayatin başladığı andan itibaren düzenli olarak jinekolojik muayene ve smear yapılması gerekir. Smear aralığı  risk faktörüne göre değişir. Kendi ve partneri tek eşli olan kisilerde normal çıkan bir smear sonucu ile diğer test 3 yıl sonraya kadar ertelenebilir. Ancak çok partnerli yaşantıda 6 ayda bir smear testi yapılması önerilir. Buna ek olarak HPV virüs testi de eklenebilir.

Meme ile ilgili görüntüleme takibi ise ailesel

ya da risk faktörüne göre belirlenir. 40 yaşından itibaren düzenli kontrol edilmesi gerekir. Son yillarda bu yaşın küçülmesi nedeniyle, elle anlayamadığımız durumları tesbit için ultrason ve mamografi istenebilir.

Ultrasonla muayene olmanin fetusa ve anne adayina hig bir zarari yoktur. Ultrason yüksek frekansli ses dalgalarının kullanılmasıyla elde edilen görüntüleri yansıtır. Herhangi bir röntgen ışını kullanılmamaktadır. Bu nedenle günümüzde emniyetli bir şekilde çok yaygın olarak kullanilmaktadir. İlk gebelik tespiti, ilk kalp atışlarının duyulması, fetusun gelişimi, plasentanın yerleşim biçimi, yerleşimde bir anormallik olup olmadığı, kanama varsa nedeni ultrason kullanılarak öğrenilmektedir. İlk gebelik muayenesi ultrasonla yapılmalıdır. Bu bize hem kesin tanısını koydurur hem de ilerleyen aylarda hem de gebeliğin gelişimi hakkında bir bilgi verir

Sevgili anne adayları, hamilelik sürecinde sağlıklı kalmak ve bebeğinizin gelişimine destek olmak için aşağıdaki ipuçlarını  göz önünde bulundurabilirsiniz 

🌸 Dengeli Beslenme: Bebeğinizin sağlıklı gelişimi için protein, vitamin ve mineralden zengin besinlere odaklanalım. Bol miktarda meyve, sebze ve tam tahıllar tüketmeye özen gösterelim.

🌸Hafif Egzersiz: Doktorunuzun onayıyla düzenli hafif egzersizler yapın. Yürüyüş, yüzme veya hamile yogası gibi aktiviteler, hem fiziksel sağlığınızı hem de ruh halinizi iyileştirebilir.

🌸İyi Bir Uyku: Hamilelik sırasında yeterli ve kaliteli uyku almak önemlidir. Rahat bir uyku pozisyonu bulun ve uyku düzeninize özen gösterelim. 

🌸Su Tüketimi: Hidrasyon, hem sizin hem de bebeğinizin sağlığı için çok önemlidir. Her gün düzenli su tüketmeye özen gösterelim.

🌸El Hijyeni: İyi bir el hijyenine dikkat edelim. Hamilelik, bağışıklık sisteminizi etkileyebilir, bu nedenle sık sık ellerinizi yıkayalım. 

🌸Stresten Kaçının: Hamilelik sürecinde stresten uzak durmak önemlidir. Rahatlamak için meditasyon, derin nefes almak veya hobi edinmek gibi yöntemleri deneyebiliriz. 

🌸Düzenli Kontroller: Doktor randevularınızı düzenli olarak takip edin. Uzman önerileri ve dogru bilgi, sağlıklı bir hamilelik için çok önemlidir.

Anne karnında bebekler plasenta aracılığıyla annesinden aldığı besinlerle dokuz ay boyunca her geçen gün büyür ve gelişir.Anne adaylarımız ne kadar sağlıklı, düzenli ve dengeli beslenirse, dünyaya gelecek bebek de o kadar sağlıklı olmaktadir. Hangi yiyeceklerden uzak durmayız? 

  1. Özellikle pastörize edilmemiş süt ve süt ürünleri ve çiğ et, tam pişmemiş yumurta, pişmemiş deniz ürünleri, iyi yıkanmamış sebze ve meyveler enfeksiyon riski nedeniyle dikkat edilmelidir. 
  2. İşlenmiş et ürünlerinin pek çoğunun yüksek miktarda sodyum içermekte, raf ömrünü uzatmak için içine katılan katkı maddeleri, fazla yağ, tuz ve şeker ihtiva eden konserve tarzı yiyeceklerden hamileliğiniz esnasında uzak durmalısınız.
  3. Hamilelik esnasinda bitki çaylari tavsiye edilmiyor.Adaçayi, sinameki, fesleğen, maydanoz gibi bitkilerin çayları hamilelikte düşüğe sebep olabileceği için uzak durmalısınız.
  4. Kahve başta olmak üzere çay ve kakao kafein içeren içecekleri günde 1 veya 2 fincan geçmemek kaydiyla tüketebilirsiniz.
  5. Erken haftalarda bebeklerde anomaliye neden olan fetal alkol sendromu yapmakla beraber ilerleyen haftalarda gelişme geriliği yapan alkol kesinlikle hamilelikte kullanılmamalıdır.
  6. Hamilelikte midye, istiridye, karides gibi çiğ ve az pişmiş kabuklu deniz ürünlerini ve kılıç balığı, köpek balığı, kiremit balığı ve uskumru gibi balıkları ağır civa metali barındırdığı için tüketmemeniz sağlıklı olacaktır.
  7. Çok miktarda A vitamini içeren ciğer gebelikte fazla tüketilmemelidir çünkü bebekte zehirlenmeye ve anomalilere neden olabilmektedir.
  8. Özellikle yumurta iyi pişmiş olarak tüketilmelidir. Genellikle ishal, bulantı, kusma ve halsizlik gibi belirtileriyle giden şiddetli besin zehirlenmesine neden olan salmonella bulaşmamasını engellemek için yumurta az pişmiş yada çiğ tüketilmemelidir.
  9. Sigara içiciliği gebelerde kesinlikle önerilmeyen şeylerin başında gelmektedir. Bebeklerde hem gelişme geriliği hemde düşük doğum ağırlığına neden olmaktadir.
  10. Asitli içecekler ve yapay tatlandiricili şekerli meyve sularinda da uzak durulmalıdır.

Hamilelikte anne baba adayının ve onların yakınlarının en çok merak ettiği hususlardan birisi de bebeğin kız mı, erkek mi olacağıdır?

Her şeyden önce şunu hatırlatmak isterim. Annenin cinsiyet tayin eden kromozomları XX, babanın ki ise XY’dir. X ile X birleştiğinde doğacak çocuk XX yani kız, X ile Y birleştiğinde doğacak çocuk XY, erkek olacaktır. Buradan da anlaşılacağı gibi çocuğun cinsiyetini babanın cinsiyet kromozomları tayin etmektedir.

Kız veya erkek olma ihtimali hemen, hemen birbirine eşit denebilir. Erkekler çok az, daha fazla doğmaktadır. Yaklaşık doğan 106 erkek çocuğa karşı 100 kız çocuğu doğmaktadır. Doğacak çocuğun cinsiyeti  gebeliğin 10 cu haftasından itibaren anlaşılabilir. Bu biraz da bebeğin pozisyonu ile ilgilidir. Aslında kesin olarak görebildiğimiz haftalar 16.-18. haftalardır. Bazen 20-22 haftaya kadar anlaşılamayabilir. Önemli olan aileye doğru bilgi verilmesidir.

Çocuğun cinsiyeti hakkında yanlış bilgi verilmesi sosyal ve psikolojik sorunlara yol açabilir.

Gebelikte doktorunuzun sizi uyardığı riskli bir durum olmadığı sürece kara ya da hava yoluyla seyahati kısıtlamak gerekliliği yoktur.

Sağlıklı bir gebelikte bazı konulara dikkat edilerek çok uzun yolculuklar bile yapabilirsiniz.

Dikkat edilmesi gereken konular;

Özellikle uzun sürecek yolculuklarda saat bası, en çok iki saatte bir mola verip 10-15 dakika yürüyüş yaparak, otobüs ya da uçağın içindeyseniz de koridorda yürüyüş yaparak uzun süre hareketsiz kalmamaya çalışın.

Yolculuk süresince idrarınızı tutmamaya çalışın, her molada mutlaka tuvalete gidin.

Yolculuk süresince çok ağır yiyecekler yemeyin, öğün de atlamayın, bol sıvı tüketin. Özellikle ilk üç ayda zaten var olan bulantı kusmanız şiddetlenebileceği için doktorunuza ilaç danışmanızda fayda vardır.

Gebelikte uçak yolculuğu da güvenlidir. Sadece yolculuk öncesi hava yolu şirketinin gebelikle ilgili kurallarını ögrenmek yerinde olur.

Türkiye de hava yolu şirketlerinin kuralları su şekildedir;

28 hafta gebelikten önce uçak raporu istenmez, fakat tedbir amaçlı “kaç hafta gebeliğiniz olduğunun” yazılı olduğu doktor imzası bulunan bir belge ya da rapor bulundurmak faydalı olur.

28-36 haftalar arasında kendi doktorunuzdan aldığınız “Uçakla seyahatinde herhangi bir sakınca yoktur” ibaresi yer alan rapor ile seyahate izin verilir. (İkiz gebelikler için 28-32 haftalar arasında)

36 hafta dolduktan sonra ise doktor raporu olsa dahi uçak seyahatine izin verilmez. (İkiz gebelikler için 32 hafta)

Doktorunuz riskli gördüğü bazı durumlarda cinsel ilişkiye girmemeniz konusunda sizi uyarmadığı sürece gebelikte cinsel ilişki sakıncalı değildir.

Bu durumlar ilk haftalarda kanama ve düşük riski olması, gebelik süresince vajinal kanamalar, plasenta previa olması (bebeğin plasentasının rahim ağzına yerleşmesi anlamına gelir ; bebeğin eşinin önde olması olarak bilinir) , şiddetli ve inatçı vajinal enfeksiyon varlığı, rahim ağzı yetmezliği, erken doğum tehdidi , gebelik sırasında su gelmesi ilişkinin yasaklanacağı başlıca durumlardır.

Cinsel ilişki sırasında bebeğin zarar görme olasılığı yoktur çünkü bebek steril bir su kesesi içerisindedir, zarlar, rahim kasları ve rahim ağzındaki tıkaç ile korunmaktadır.

Sağlıklı gebeliği olan anne adayları için tüm gebelik boyunca kısıtlama gereği yoktur fakat bazı hekimler ilk aylarda düşük riski son aylarda erken doğum riski olabileceğini düşünerek kısıtlama getirebilir.

Cinsel ilişki sonrasında kanama olabilir, genellikle geçicidir bu durumda hastaneye başvurmak yerinde olur.