RAHİM AĞZI ( SERVİKS ) KANSERİ

Rahim ağzı kanseri, rahimi vajene bağlayan bölgenin hücrelerinde meydana gelen anormal çoğalma sonucu oluşur. Genellikle 10-15 yılda yavaş yavaş gelişen bir kanserdir. Rahim ağzı, kanser gelişmeden önce, hücresel düzeyde, displazi veya prekanser adı verilen değişikliklere maruz kalır. Rahim ağzındaki bu değişikliklere cinsel yolla bulaşan Human Papilloma Virus (HPV) neden olur. Bu virüsler rahimağzına yerleştikten sonra yıllarca hiçbir belirti vermeden yaşayabilirler. Sıklıkla (% 80-90) bağışıklık sistemi tarafından zarar verme fırsatı bulamadan temizlenir.

Tarama amaçlı yapılan Pap-smear (servikal yayma) testi, HPV testi ve sonrasında tanı amaçlı yapılan kolposkopik biopsilerde patolog tarafından tespit edilebilen bu prekanseröz değişiklikler hafif (CIN1), orta şiddette (CIN2) veya şiddetli (CIN3) displazi olarak isimlendirilir. 10-15 yıl süren bu kanser öncesi formların bir kısmı kendiliğinden normale dönse de, bir kısmı tedavi edilmezse  kansere dönüşebilir.

RAHİM AĞZI KANSERİ HİSTOLOJİK TİPLERİ

1)    Skuamöz hücreli karsinom: En yaygın olanı skuamöz hücreli karsinom olup rahim ağzı kanserlerinin % 85 ile % 90’ından sorumludur.  Rahim ağzının dış yüzeyini kaplayan hücrelerden kaynaklanır.

2)    Adenokarsinom: % 10-15 inden sorumludur ve rahim ağzının kanalını döşeyen hücrelerden kaynaklanır.

GÖRÜLME SIKLIĞI

Dünya çapında 45 yaş altı kadınlarda en sık görülen 2’inci kanser türüdür. Türkiye’de en sık görülen 8’inci kanser türüdür.

BELİRTİLERİ

Özellikle erken evrelerinde olmak üzere rahim ağzı kanseri genelde belirti vermez. Bu nedenle düzenli tarama için doktora gitmeniz çok önemlidir.

Rahimağzı kanserinin daha ileri evrelerinde görülen belirtiler ise:

-Cinsel ilişki sırasında veya sonrasında ağrı veya kanama

-Pelvik muayeneyi takiben pelvik ağrı ve kanama

-Vajinadan anormal sulu, kokulu ve kanlı akıntı gelmesi

-Normal adet dönemi dışında kan lekeleri veya hafif kanama

RİSK FAKTÖRLERİ

Rahim ağzı kanserinin en önemli risk faktörü ve nedeni insan papilloma virüsüdür (HPV). Araştırmacılar günümüzde, rahim ağzı kanserlerinin % 99’undan fazlasında nedenin HPV olduğunu düşünmektedir. HPV cinsel anlamda aktif kadınların üçte ikisinden fazlasını yaşamlarının bir döneminde enfekte edecek olan yaygın bir virüstür.

HPV ile enfeksiyon mutlaka rahim ağzı kanseri olunacağı anlamına gelmez. Bağışıklık sistemi bu virüs ile enfekte olunduktan sonra 12-18 ay içinde bu virüsü % 90 vücuttan atar. HPV’nin temizlenemediği % 10’luk bolümde ise, 5-15 yıl içinde rahim ağzında,  kanser öncesi ve kanser gibi oluşumlara rastlanabilir.

Rahim ağzı kanserinin diğer risk faktörleri aşağıdakileri içerir:

o   İlk cinsel ilişkiye erken yaşta girme

o   Birçok seks partnerine sahip olma

o   Diğer sağlık problemleri nedeniyle bağışıklığın zayıflaması

o   Sigara kullanımı

o   Doğum kontrol ilaçları kullanma

o   HIV

Rahimağzı kanserinin riskini azaltmak için :

– HPV aşısı; Rahim ağzı kanseri ve HPV- ilişkili diğer kanserlerin riskini azaltır.

– Rutin pap-smear yaptırmak

– Güvenli cinsel ilişki;  Prezervatif kullanmasını sağlayarak HIV ve cinsel yolla  bulaşan diğer hastalıklardan kendilerini  korumaya yardımcı olabilir; ancak prezervatifler HPV’ye karşı tam koruma sağlamaz. Prezervatif kullanmak enfeksiyon  oranını muhtemelen yaklaşık %70 azaltır.

– Sigara içmeyin

TARAMA

İlk Tarama

Kadınlara ilk cinsel ilişki yaşından bağımsız şekilde 21 yaşındayken ilk rahim ağzı kanseri taramasını yaptırmasını öneriyoruz.

30 Yaşına Kadar ki Kadınlar

30 yaşına kadarki kadınlar için üç yılda bir rahim ağzı sitoloji testi ( pap-smear) yaptırmasını öneriyoruz.

30 Yaşından Büyük Kadınlar

o   3 yılda bir rahim ağzı sitoloji testi (Pap smear testi ) yaptırmasını öneriyoruz.

o   Sitoloji ve HPV DNA testi birlikte ( Co-test )yapılabilir. Her ikisi de negatif gelirse  tarama beş yılda bir yapılabilir.

Pap-test: Normal jinekolojik muayene sırasında bir fırça yardımıyla rahimağzında sürüntü yapılarak hücre örnekleri alınır. Bu hücrelerin patolog tarafından incelenmesi sonrası anormal hücreler varsa rapor edilir.

HPV testi: Normal jinekolojik muayene sırasında rahim ağzından yapılan sürüntüde veya smear testi sırasında alınan örnekte HPV DNA bakılır ve yüksek riskli tipler varsa rapor edilir.

Pap smear testi ve HPV testleri rahim ağzı kanserleri ve prekanseröz lezyonlar için tarama yapmak amacıyla kullanılır. Erken evrelerinde rahim ağzı kanseri genelde semptomlara neden olmaz.  Tarama testlerindeki anormal sonuçlar bize sadece şüpheyi gösterir tanıyı vermez. Bu nedenle tarama test sonuçlarına göre tedavi yapılmaz ve öncelikle tanı koymak gerekir.

TANI 

Kolposkopi: Pap smear testi sonuçları normal değilse, büyütücü bir lens (kolposkopi) kullanılarak rahim ağzı kontrol edilir ve kanser veya kanser öncesi lezyonlar bulunup bulunmadığını belirlemek için doku örnekleri (biyopsi) alınır.

Punch Biopsi ( rahim ağzının dış kısmından )

Endoservikal Küretaj (ECC) ( Rahim ağzı kanalının içinden )

Konizasyon ve LEEP : Eğer biopsi veya endoservikal küretaj tanı koymakta yetersiz olursa koni şeklinde daha büyük bir  parça çıkartılır

Rahim ağzı kanserinin % 99 nedeni Human papilloma virüstür (HPV).  2005 yılından beri HPV aşısı rahim ağzı kanseri ve diğer HPV ile ilgisi olan kanserlerin ve kanser öncesi lezyonları önlenmesi için kullanılmaktadır. Güncel HPV aşılarında 9 adet yüksek riskli HPV tipine karşı koruyuculuk vardır. Bu aşının koruyuculuğu tüm rahim ağzı kanserinin % 93 nü kapsamaktadır. Ayrıca siğil oluşumundan da % 90 korumaktadır. Aşının özellikle genç kız veya erkeklere, daha hiç HPV ile karşılaşmadan  yapılması önerilir ve böylece aşıdan % 100 yararlanmaları sağlanabilir.

Primer korunma :      HPV Aşısı

Sekonder korunma : Pap-smear ve/veya HPV testi

Smear kontrolü, rahim ağzınızdan bir sürüntü alınmasıyla yapılabilcek bir testtir. Bu sürüntüyü almak oldukça kolay olup süreç ağrıszdır. Sürüntü örneği kadın hastalıkları ve doğum uzmanları tarafından alınmalıdır.

Smear Testi Nedir?

Öncellikle rahim ağzı (serviks) kanseri olmak üzere rahim ağzında ortaya çıkan hücresel düzensizlik ve kansere neden olan hücrelerin ve enfeksiyonların tespit edilmesinde kullanılan smear testi ayrıca rahim iç zarı (endometrium) kanserinin de erken teşhisi konusunda yardımcı olur.

Smear Kontrolü Ne Zaman Yapılmaya Başlamalı?

Smear testi ilk cinsel ilişkiden en fazla 3 sene sonra ya da 21 yaşından sonra yapılmaya başlanabilir. 30 yaşından küçük kadınlara yılda bir kere smear yapılmalı tavsiye edilirken, 30 yaşından büyüklere ise 3 defa ardışık smear sonucu negatif ise 2-3 senede bir smear testi tekrarlanması gerekir.

Smear Testi Neden Yaptırılır?

Pap smear (Pap test) kadınların rahim ağzı kanseri ya da prekanser kanseri konusunda taranmasında tercih edilen bir testtir. Pap smear, prekanseröz veya kanserôz lezyonları henüz tedavi edilebilecekleri erken dönemlerde yakalamak için çok önemlidir.

Smear Testi Nasıl Yapılır?

Smear Testi, rahim ağzındaki hücrelerde herhangi bir anormallik olup olmadığını öğrenmek için çok önemlidir. Rahim ağzı olan bölgeden 5-10 saniye gibi kısa zaman içinde ağrısız bir şekilde fırça yardımıyla sürüntü alınarak yapılır. Rahim ağzında oluşan sıvıdan örnek alınır.

Smear Testi Kimlere Yapılır?

Smear testi ile serviksdeki henüz kanser olmamış ancak kanser yapabilecek olan hücreler tespit edilir. Serviks kanseri genel olarak 35-55 yaş arasında rastlanan bir durumdur.

20 yaş altında nadir görülür. Özellikle  65 yaş üzerinde de hastalık görülebildiğinden cinsel olarak aktif olan  tüm kadınlara 70 yaşına kadar düzenli olarak Pap smear testi yaptırılması önerilir. Hiçbir belirti vermeden , yıllar sonra ilerlemiş bir problem  görülebilir. Bu yüzden rutin kontroller ihmal edilmemelidir.

Hamile Kadınlar Smear Testi Yaptırabilir Mi?

Hamilelikte smear testi yaptırılabilir. Uzun bir süre geçmişse gebeliğin ilk üç ayı içinde rutin smear testi doktor tarafından hamile olan hastaya uygulanabilir.

Smear testini ilk cinsel ilişkiden 3 yıl sonrasından ve 21 yaşından itibaren düzenli olarak her sene yaptırılmalıdır. Kadının cinsel olarak aktif olması, birden çok partneri olması ya da daha önceki smear testlerinde  sonucu anormal  hücre saptanmış olması risk faktörleri arasında yer alır.

Smear Testi Ne Sıklıkla Yapılmalıdır?

Smear testi 21 yaşı itibariyle başlanarak, 21-29 yaş arası 2 senede 1 defa yapılmaya başlanmalıdır. Cinsel yaşantı daha önce aktif olmuş olsa da, 21 yaşından önce smear testi yapılması uygun değildir. Arka arkaya 3 smear testi normal sonuçlu olmalıdır.

Son 10 sene içinde anormal sonuç veren test sonucu olmamalıdır. Smear ya da Pap Smear adı verilen bu test kadınlar için son derece önemlidir. Genel olarak kadınların sağlık sorunu olmasa bile yılda bir kez jinekolojik muayene olması erken teşhis açısından dikkat edilmesi gereken bir konudur.

Bu rutin kontroller esnasında;

  • Rahim ağzında yara, kızarma ya da renk değişikliği
  • Enfeksiyon, mantar ve bakterilerin tespiti
  • Rahimde polip ve myom olup olmadığı ve rahîm duvarında kalınlaşma durumu
  • Yumurtalıklar  ve yumurta sayısında azalma olup olmadığı gibi konuların değerlendirilmesi yapılır.

Eğer rahim ağzında herhangi bir sorun görülmezse her yıl smear yapılmasına gerek duyulmaz. 3 yılda bir smear testi yeterli olacaktır. Anormal hücrelerin varlığı bu şekilde daha kolay tespit edilir.

HPV aşısı (rahim ağzı kanseri aşısı) nedir?

HPV aşısı (İnsan Papilloma Virüsü), insanlarda HPV virüs enfeksiyonunu engellemek için geliştirilmiş bir aşıdır. HPV (İnsan Papilloma Virüsü), rahim ağzı kanseri ve genital bölgede (kadında vajina ve rahim ağzı, erkekte penis) siğillere neden olabilen bir virüstür. HPV aynı zamanda kadınlarda vajina ve anüs, erkeklerde ise penis ve anüs kanserine neden olabilir.

HPV virüsü nedir?

HPV virüsü sıklıkla 15-25 yaşları arasında bulaşmaktadır ve bulaşma riski partner (eş) sayısı ile artar. HPV virüsünün 100’den fazla tipi vardır ve bunların yaklaşık olarak 40 tanesi rahim ağzında enfeksiyona neden olur; bunların da 15’inin rahim ağzı kanserine neden olduğu bilinmektedir.

  • HPV 6 ve 11 – Genital bölgede siğillere neden olurken, rahim ağzı kanserine neden olmazlar
  • HPV 16 ve 18 – Rahim ağzı kanserine neden oldukları bilinen ve tüm rahim ağzı kanserlerinin %70’inden sorumlu HPV tipleridir. Ayrıca HPV 31, 33, 45, 52 ve 58 de rahim ağzı kanserlerinin yaklaşık %20’sinden sorumludur.

HPV virüsü nasıl bulaşır?

HPV enfeksiyonu bulaşmış kişiler bunu, HPV bulaşmış bir başka bireyin genital sistemine veya ağzına dokunmak suretiyle alırlar. HPV ciltten cilde dokunmak suretiyle bulaşır. Bulaş tipik olarak cinsel ilişki ile olur, ancak diğer cinsel temas (oral veya anal seks) şekilleri veya el ile genital bölgenin teması sonrasında da bulaş gerçekleşebilir. HPV kan veya vücut sıvıları ile bulaşan bir virüs değildir. HPV insandan insana bulaştığından, canlı olmayan herhangi bir nesne ile temas ile (örn. tuvalet oturağı, havlu veya ortak kullanımda olan herhangi bir nesne) bulaşma gerçekleşmez. Ne yazık ki prezervatif kullanımı HPV bulaşmasını tamamen önlememektedir.

HPV enfeksiyonunun belirtileri nelerdir?

HPV virüsünün bulaşmasından sonra pek çok kişide herhangi bir belirti veya bulgu ortaya çıkmaz. Ayrıca yine birçok kişide enfeksiyon herhangi bir tedavi yapılmaksızın genellikle 2 yıl içinde kendiliğinden geçer. Ancak bazen HPV enfeksiyonu vücut tarafından atılamayabilir (%10-20) ve uzun süreli bir enfeksiyon sonrasında genital bölgede siğiller, rahim ağzı, vajina ve ağızda kanser gelişebilir. HPV virüsünün bulaşmasından genellikle 20-25 yıl sonra rahim ağzı kanseri ortaya çıktığından, aradaki süre zarfında düzenli rahim ağzı kanseri taraması yapılması olası bir kanser gelişiminin engellenmesinde faydalıdır. HPV virüsünün vücuttan atılmasını engelleyen faktörlerden biri de sigaradır ki, rahim ağzı kanseri riskini 4 kat artırmaktadır.

HPV testi nedir?

HPV testi, kadın cinsel organlarında ve rahim ağzında(serviks) HPV virüsü bulunup bulunmadığını saptamak için yapılır. Bunun için kullanılan iki grup test vardır. İlk gruptaki testler “co-test” olarak adlandırılır ve smear testi ile birlikte HPV testini içerir. Co-testin avantajı hem rahim ağzında kansere neden olabilecek hücresel bir değişiklik olup olmadığını belirlemek, hem de HPV virüsü varlığını saptamaktır. İkinci grupta ise sadece HPV varlığını araştıran testler bulunur. Bu testler rahim ağzında meydana gelen değişiklikleri göstermez.

HPV mutlaka kansere neden olur mu?

Kadın veya erkek, HPV enfeksiyonu almış pek çok kişide kanser gelişmez. Bununla birlikte HPV enfeksiyonunu takiben kimde kanser ortaya çıkacağını söylemek de oldukça zordur. İşte bu nedenle HPV aşısı, pek çok bireyin HPV enfeksiyonundan ve ilerde gelişebilecek bir rahim ağzı veya vajina kanserine karşı korunmasına yardım edecektir.

Neden HPV aşısını yaptırmalıyım?

Aşı ile HPV enfeksiyonu geçirme olasılığınızı azaltmış olacaksınız ancak günümüzde mevcut olan aşılar sadece belirli HPV tiplerine karşı koruma sağladığından, aşılanmış olmakla rahim ağzı kanseri veya siğil olasılığı belirgin olarak azalsa da, tüm HPV tiplerine karşı korunma sağlanmış olmamaktadır. Günümüzde mevcut olan 3 HPV aşısı vardır:

  • Gardasil® – Dört HPV tipine (HPV 6, 11, 16 ve 18) karşı koruma sağlar.
  • Gardasil 9® – Dokuz HPV tipine (HPV, 6, 11, 16, 18, 31, 33, 45, 52 ve 58) karşı koruma sağlar.
  • Cervarix® – İki HPV tipine (HPV 16 ve 18) karşı koruma sağlar.

HPV aşısını kimler yaptırabilir?

9-26 yaş arasındaki kız çocukları ve kadınlar HPV aşısı yaptırabilir. Erkekler için de aynı yaş grubunda aşılama yapılabilmektedir. En yüksek korunma, ilk cinsel ilişkiden önce aşılama yapılmışsa sağlanmaktadır. HPV enfeksiyonu bulaşmış bir kişiye aşının etkisi yoktur. Aynı zamanda aşı, HPV enfeksiyonuna bağlı olarak ortaya çıkan rahim ağzı hücresel değişikliklerini de ortadan kaldırmaz. Bu nedenle, ilk cinsel deneyimden önce kız çocuklarının veya genç kızların aşılanması en doğru yaklaşımdır. Gebelik döneminde HPV aşısı uygulanmaz.

HPV enfeksiyonu olan kişiler de HPV aşısı yaptırabilir mi?

Evet. Kadın ve erkekte birçok HPV tipi enfeksiyon yapabilmektedir. Bu nedenle HPV enfeksiyonu geçiren bir kişinin, diğer HPV tipleri ile de enfeksiyonu olmaması için aşı faydalı olabilir.

HPV aşısı nasıl uygulanır?

HPV aşıları 3 doz halinde uygulanır:

  • Gardasil® ve Gardasil 9® – İlk dozu takiben, 2 ay sonra ikinci doz ve ardından 6. ayda üçüncü doz uygulanır (0-2-6).
  • Cervarix® – İlk dozu takiben 1 ay sonra ikinci doz ve ardında 6. ayda üçüncü doz yapılır (0-1-6).

HPV aşısının koruyuculuğu ne kadar sürer?

Bu konu günümüzde net olarak bilinmemektedir. Çünkü aşının piyasaya sürülmesinin üzerinden çok uzun bir zaman geçmedi. Şu anda aşının en az 8 yıl koruyucu olduğu bilinmektedir, ancak bu sürenin daha da uzun olduğu ve belki de tüm yaşam boyu koruyuculuğu olabileceği belirtilmektedir.

HPV aşısı yaptırdım, yine de smear ile rahim ağzı kanseri taraması yaptırmalı mıyım?

Evet. Mevcut aşılar tüm rahim ağzı kanserlerinin en az %70’ine karşı koruma sağlamaktadır (bu oran Gardasil 9® ile daha yüksek görünmektedir) ancak yine de aşılar sadece içerdikleri HPV tiplerine karşı koruma sağlamaktadır. Aşının içeriğinde olmayan bir HPV tipi ile enfeksiyon sonrasında yine de rahim ağzı kanseri gelişebilir. Bu nedenle olağan tarama kontrollerini sürdürmek mutlaka gereklidir. HPV aşıları riski azaltmaktadır ancak sıfırlamamaktadır.

HPV aşısını yaptırmadan önce herhangi bir test veya smear testine ihtiyaç yoktur. Aşılama sonrası ilk smear testi 21 yaşında uygulanabilir. Son yıllara ilk smear testinin 25 yaşında yapılmasına dair öneriler olsa da, bu henüz tam olarak kabul görmemiştir.

HPV aşısının yan etkileri nelerdir? Aşı hakkında olumsuz haberler doğru mu?

Her aşıda olduğu gibi, HPV aşısında bağlı olarak da, hafif olarak tanımlanabilecek yan etkiler ortaya çıkabilir. Bunlar arasında aşı yapılan bölgede kızarıklık, hassasiyet veya şişme ve nadiren de olsa Gardasil 9® sonrası baygınlık hissi olabilir. HPV aşıları içinde cıva bulunmamaktadır ve uzun dönem bilinen bir yan etkileri de yoktur.