MYOM NEDİR

Myomlar, rahimde oluşan ve rahmin myometrium adı verilen kas tabakasından kaynaklanan iyi huylu (kanser olmayan) yumrulardır. Myomlar bir çok farklı şekilde, büyüklükte, sayıda ve yerleşimde bulunabilirler. Bulundukları yere göre de hastada bazı şikayetlere sebep olabilirler.

Myomlar en sık 30-40 yaşları arasında görülmekle birlikte her yaşta oluşabilir.

Myomlar kadınların %25 ila %50’sinde bulunmaktadır. Özellikle üreme döneminde üreme döneminde kadınların %20’sinde oluşmaktadır. Kadınların çoğu myomlar küçük olduğundan ve herhangi bir sıkıntı yaratmadığından myomların varlığının farkına varmazlar

Myomun bulunduğu yer kısırlık yani infertilte sonucuna yol açıp açmayacağını etkilemektedir. Rahimle tüplerin birleştiği bölgede bulunan myomlar tiplerin geçirgenlik durumunu yani infertiliteyi etkilemektedir. Endometriumun düzenini olumsuz etkileyen myomlar ise gebeliğin devam etmesini olumsuz şekilde etkileyebilmektedir.

Myom Neden Olur?

Myomların oluşma sebepleri tam olarak belirlenememiştir. Östrojen hormonunun myomlara yol açtığı düşünülmektedir. Bununla birlikte genetik faktörler de myom oluşumunda etkilidir.

Myomlar genellikle 30-40 yaşları arasında görülmektedir. Östrojen hormonu ile tetiklendiği düşünülen myomlar menopoz süreci ile birlikte küçülmektedir. Ergenlik öncesi dönemde myomlar görülmez. Ayrıca östrojen içeren doğum kontrol haplarının kullanımında myomların büyüdüğü görülmektedir. Bu sebeplerle, östrojen düzeyleri yüksek olan kadınlarda myom gelişmesi ihtimalinin daha yüksek olduğu düşünülmektedir.

Myom oluşumuna sebep olan risk faktörleri arasında

  • Doğum yapmamış olmak,
  • Erken adet görmüş olmak,
  • Obezite,
  • Yoğun alkol tüketimi ,
  • Hipertansiyon da yer almaktadır.

Myom Belirtileri Nelerdir?

Myomlar çoğunlukla hiç bir belirtiye neden olmazlar ve rutin kadın doğum muayenesi sırasında saptanır. Bulundukları yer ve boyutlarına göre bir takım semptomlara neden olabilirler:

  • ADET KANAMA DÜZENİNDE DEĞİŞİKLİKLER

Yoğun kanamalar, daha sık kanama, daha uzun kanama, kanama sırasında kramp, aşırı kanamaya bağlı kansızlık

  • AĞRI

Karın ve bel bölgesinde hissedilen ağrı, ilişki sırasında ağrı

  • BASIYA BAĞLI

Sık idrara çıkma, idrar yaparken zorluk, kabızlık

  • KISIRLIK
  • DÜŞÜK
  • KARINDA ELE GELEN ŞİŞLİK

Myom Tanı Yöntemleri Nelerdir?

Myom belirtisi olarak görülen etkenlerin hiçbirisi tanı için tek başına yeterli değildir.

Myomların semptomları jinekolojik muayene ile tespit edilebilir. Myom şüphesi olan doktorlar ek tanı yöntemlerini kullanarak myom tanısında bulunurlar. Myom tanı yöntemleri arasında şunlar yer alır;

  1. Ultrasonografi
  • Myom tanısında en çok kullanılan yöntemlerden olan ultrasonografi ile myomların  adetleri ve rahim içindeki yerleşimleri kolayca tespit edilebilmektedir. Ultrasonografi myom tanısında ilk kullanılacak ve myom tanısında çok büyük oranda kesin sonuç veren bir yöntemdir. Ultrasonografi karın duvarları üzerinden veya vajinal yoldan da uygulanabilir.
  1. Salin İnfüzyon Sonografi (SİS)
  • Salin İnfüzyon Sonografi (SİS) bir ultrason yöntemidir. Rahim içine tuzlu su yani salin verilerek rahim içi şişirilir ve ultrason yardımı ile rahim içinin çok net bir şekilde izlenerek myomların tespiti sağlanır.
  1. Histeroskopi
  • Histeroskopi hem tanı hem de tedavi için kullanılan bir yöntemdir. Bu yöntemde histeroskopi cihazı, vajina yoluyla rahim ağzına yerleştirilir ve myomların tespiti sağlanır. İşlemden önce rahim ağzı cihazın geçmesini salayacak şekilde genişletilir. Rahim içerisine yerleştirilen kabulden rahme sıvı verilir ve rahim şişirilir. Kamera yardımı ile rahim içerisi gözlemlenir. Bu işlemin bir avantajı tanı sürecinde tespit edilen myomların histeroskopi yapılarak çıkartılmasıdır.
  1. Histerosalpingografi (HSG)
  • Histerosalpingografi (HSG) ilaçlı rahim ve tüp filmi anlamına gelmektedir. Bir röntgen yöntemi olan HSG ile rahim içine verilen bir sıvı ile rahmin röntgeni çekilir
  1. Laparoskopi
  • Laparoskop yönteminde karbondioksit verilerek şişirilmiş karın bölgesi laparoskop adı verilen fiberoptik kamera ile gözlemlenir Laparoskopi hem bir tanı hem de cerrahi tedavi yöntemidir. Laparoskopi ile rahmin dışındaki myomlar tespit edilir. Laparoskopik cerrahi halk arasında kapalı ameliyat olarak tanımlanır.

Manyetik rezonans görüntüleme (MRG) ve bilgisayarlı tomografi taramaları gibi görüntüleme testleri de kullanılabilir, ancak nadiren gereklidir.

Myom Çeşitleri Nelerdir?

Myomlar rahimde yerleştikleri bölgeye göre sınıflandırılmaktadır, myom çeşitleri şunlardır;

  1. Submuköz Myom

Uterusun yani rahim içini kaplayan mukoza tabakasının altında gelişen myomlardır. Burada büyüyen myomlar genişledikçe endometriumu içeri doğru iter ve bu myomlar rahim içi tabakasını tahriş ederler. Rahim içi tabakasını tahriş eden çok küçük bir submuköz myom dahi kanamalara yol açabilir. Adet düzensizliklerine, adet dönemleri arasında kanamalara neden olurlar. Bu myomların rahim iç tabakasında etkiledikleri alan ne kadar büyükse gebelik sürecinde düşüne sebep olma olasılıkları da o derecede artmaktadır. Submuköz myomlar infertilite yani kısırlığa neden olabilirler. Aynı zamanda submuköz myomların varlığı enfeksiyonlara da zemin oluşturmaktadır.

  1. İntramural Myom

Rahmi çevreleyen kas duvarının içinde büyüyen myomlara İntramural Myom adı verilir. İntramural myomlar büyüdükçe rahim de büyümektedir.

İntramural Myom, en sık rastlanan myom çeşididir. Kanama ve iç organlara bası yaparak şiddetli ağrı ve karında dolgunluk şikayetlerine sebep olmaktadır. İntramural myomlar, menorajiye yani adet sürelerinin uzamasına ve adet kanamalarının aşırı artmasına sebep olmaktadır. İntramural myomlar infertilite yani kısırlığa da sebep olabilmektedir.

  1. Subseröz Myom

Subseröz myomlar, uterusun yani rahmin dışını çeviren zarın altında yerleşmiş ve dışarı doğru büyüyen myomlardır.  Rahmin asimetrik olarak büyümesine sebep olurlar. Subseröz myomlar semptom göstermeme eğilimindedir. Genellikle subseröz myomlar büyük çaplara ulaşana kadar asemptomatik olarak kalmaktadır

  1. Saplı (Pediküllü) Myom

Subseröz veya submuköz myomlar büyümeye devam edip rahme ince bir bağ (pedinkül) ile bağlı olduklarında Saplı Myom adını alırlar. Bu myomlardan rahmin dışına doğru büyüyenlere saplı subseröz myom adı verilir. Pedinkülleri ile rahmin içine doru büyümüş myomlara ise saplı submuköz myom adı verilir.

  1. Paraziter Myom

Saplı myomların başka bir organa yapışması ve sonrasında sapından koparak rahimle bağının ayrılması neticesinde myom bağlandığı diğer dokudan beslenmeye başlar. Myomun karın içerisine düşmesi veya karın içerisinde farklı bir organa tutunarak büyümeye devam etmesi sonucu oluşan myomlara ise paraziter myom adı verilmektedir.

  1. İnterligamentöz Myom

Rahmi tutan bağların arasında gelişen myomlara İnterligamentöz Myom adı verilir. Sinirlere baskı yaparak şiddetli ağrılara yol açabilmektedir. Cerrahi olarak müdahale edilmesi oldukça zordur.

  1. Servikal Myom

Rahim ağzı bölgesinde yani servikste de myomlar görülebilmektedir. Nadir de olsa görülebilen bu myomlara servikal myom adı verilir. Servikal myomlar vajinal akıntılara, kanamaya, kısırlığa ve enfeksiyonlara sebep olabilmektedir. Mesaneye bası yapan servikal myomlar ağrılı acılı idrar şikayetleri ile sık idrar yapma isteğine yol açmaktadır.

Myom Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Küçük ve herhangi bir şikayet yaratmayan, asemptomatik  myomların tedavisi de gerekmemektedir. Hastada yoğun şikayetler yoksa, kanama, ağrı gibi şikayetleri oluşmuyorsa ve myomlar hızlı şekilde büyümüyorsa herhangi bir tedavi tercih edilmeyebilir. Bu myomların düzenli olarak takip edilmesi ve büyüme hızlarının kontrol altında tutulması gereklidir.

Hastalarda şikayete sebep olan, kısırlık veya düşük etkisi olan, şiddetli ağrı şikayeti yaratan myomların ise tedavi edilmeleri gerekir.

Myomların küçülmesi ile sonuçlanan veya myomların büyümesini durduran ilaç tedavileri olmasına rağmen, ilaç tedavileri özellikle büyük myomların yok edilmesinde tamamen etkili olmamaktadır. Gonadotropin salınım hormonu (GnRH) agonistleri, östrojen hormonu salınımını azaltmak için kullanılan ilaçlardır. Bu ilaçlar hipofiz bezi üzerinde etkili olarak östrojen hormonu üretimini azaltmakta ve myom gelişimini baskılamaktadır. İlaç kullanımı süresince myom büyüklüğü %50’ye varan oranda azalmakta ancak ilaç kesildiğinde myomlar eski boyutlarına geri dönmektedir. Hormon baskılayıcı ilaçlarla suni menopoz yaratılarak myomların küçülmesi hedeflenmektedir.

Myom Tedavisinde Uygulanan Cerrahi Yöntemler Nelerdir?

Tedavi edilmesi ve kontrol altına alınaması gereken myomlara genel olarak cerrahi operasyon ile müdahale edilmektedir. Myom tedavisi hastanın şikayetlerine, myomların büyüklüğüne ve konumuna, hastanın yaşına, gebelik planı olup olmamasına ve menopoz durumuna göre belirlenmektedir. Myomların tedavisi için cerrahi operasyonlar dışında kesin sonuç veren bir yöntem bulunmamaktadır.

Myomektomi Ameliyatı

Myomektomi, myomların rahim duvarından sıyrılarak çıkartılması esasına dayanmaktadır. Laparoskopik yani kapalı ameliyat ile yapılabileceği gibi açık ameliyat olarak da uygulanabilir. Daha çok laparoskopik yöntem tercih edilmektedir. Rahmin korunmasını sağlayan ve gebe kalmak isteyen kişilerde tercih edilen bir yöntemdir. Myomektomiden 6 ay sonra gebeliğe onay verilebilir.

Myomektomi uygulanan hastaların yaklaşık %50’sinde ilk 5 yıl içerisinde tekrar myom oluşumları gözlemlenmiştir. Bu hastaların %25’inde ise tekrar cerrahi operasyon yapılması gerekmiştir. Çok sayıda myomun olduğu hastalarda myomektomi sonrasında tekrarlama riski daha yüksektir.

Myomların türüne ve bulunduğu bölgeye bağlı olarak laparoskopik myomektomi, histereskopik myomektomi veya abdominal myomektomi yöntemlerinden biri tercih edilir. Minimal invaziv yani en az kesik içeren laparoskopik yöntemler tercih edilmelidir. Laparoskopik yöntemlerle 5 mm kadar küçük bir dikiş izi ile daha az kanamalı bir operasyon gerçekleşmekte, daha hızlı bir iyileşme süreci ile normal hayata en kısa sürede dönüş sağlanabilmektedir.

Histerektomi Ameliyatı

Gebelik düşünmeyen, yaşı ilerlemiş hastalarda uygulanan, myomların rahimle beraber tamamen alınması yöntemidir. Özellikle hılı büyüyen ve büyük şikayetlere yol açan myomlar için uygulanır. Histerektomi operasyonunda hastanın menopoz yaşamaması için yumurtalıkları alınmamaktadır. Histerektomi, myom tedavisinde en çok tercih edilen yöntemdir.

Histerektomi ameliyatı, laparoskopik (kapalı ameliyat), robotik, vajinal yoldan veya total abdominal histerektomi(açık ameliyat) yoluyla yapılabilmektedir. Operasyon yöntemi myomun büyüklüğüne bağlı olarak seçilmektedir. Histerektomi operasyonlarının %75’i total abdominal histerektomi yani karın cerrahisi yöntemi ile yapılmaktadır.

Uterin Arter Embolizasyonu (UAE)

Uterin Arter Embolizasyonu uterusa yani rahme kan götüren atar damarların özel tekniklerle tıkanması operasyonudur. Halk arasında myom embolizasyonu olarak da adlandırılmaktadır.

Myomektomi ve histerektomi gibi diğer cerrahi tedavi yöntemleri ile karşılaştırıldığında daha hızlı bir operasyon olup daha hızlı iyileşme sağlamaktadır.

Ameliyatsız bir tedavi olan operasyon lokal anestezi ile yapılmakta ve karın açılmasına gerek olmamaktadır. Minimal invaziv etkili, yani kesiksiz, yeni bir yöntemdir. Kasıktan ince bir kateterle rahmi besleyen atardamalarlara anjiyografi yöntemi ile girilmekte ve bu damarları tıkama amaçlı tanecikler verilmektedir.

Bu operasyon ile myomlara giden kan akışı kesilmekte ve sonucunda myomlar beslenemediği için küçülmektedir. Hastaların ağrı ve kanama gibi şikayetleri de büyük ölçüde azalmakta veya ortadan kalkmaktadır. Rahimdeki tüm myomlar üzerinde etkilidir. Ancak rahmin diğer kısımları karın duvarındaki damarlardan beslenmeye devam ettiğinden rahme olumsuz bir etkisi olmamaktadır.