Adet Düzensizliği Nedir? Nasıl Tedavi Edilir?

Adet düzensizliği, adetin beklenen tarihten önce/sonra gelmesi veya beklenenden farklı şekilde gelmesi olarak tanımlanabilir. Genellikle ilk adet kanamasından sonraki 1-2 yıl içinde adet olan kızlarda veya menopoz dönemine yakın kadınlarda görülmekle birlikte, her yaş grubundaki kadında görülmektedir.

Adet Kanaması Ve Adet Döngüsü

Adet kanaması kadınlarda üreme sisteminin önemli bir parçasıdır. Kadınlarda yumurta rezervi anne karnında oluşmaktadır ve dünyaya geldiklerinde her dişide belli bir yumurta rezervi olur. Ergenlikle beraber yumurtalar üreme için hazırlanır, olgunlaşır ve atılır.

Adet döngüsü; hipotalamus, hipofiz bezi, yumurtalıklar ve rahmin çalışmalarıyla meydana gelir. Öncelikle hipotalamus, bir endokrin bez olan hipofiz bezini uyarır, hipofiz bezi LH ve FSH hormonlarını salgılar. LH ve FSH, dolaşım sistemi aracılığıyla yumurtalıklara ulaşır ve buradaki yumurta rezervinde bulunan yumurta foliküllerini uyarırlar. Uyarılan yumurta folikülleri olgunlaşmaya başlar ve bu süreçte östrojen hormonu salınımı meydana gelir. Östrojen hormonu salınımı, endometrium tabakasının kalınlaşmasını sağlar. Kadın üreme sisteminde gebeliğe hazırlık amacı ile yumurtanın olgunlaşmasıyla beraber endometrium adı verilen rahim iç dokusu kalınlaşmaya başlar. Bu dokunun kalınlaşması kan damarları yönünden zenginleşmesine sebep olur. Gebelik, yumurta ile spermin döllenmesiyle gerçekleşir. Döllenme gerçekleşmez ise östrojen hormonu salınımı azalır, progesteron hormonu salınımı artar. Progesteron hormonu salınımı sonucu rahim iç dokusu yani endometrium parçalanmaya ve dökülmeye başlar. Endometriumun bir miktar kanla vajinal yoldan vücut dışına atılmasıyla adet kanaması gerçekleşir. Adet kanamasının 2-8 gün sürmesi normaldir ve yaklaşık 20-100 ml kan kaybı meydana gelir.

Adet kanaması, vajinal bir kanama olup aylık döngü şeklinde gerçekleşir.  Bir adet döngüsünün başlangıcından diğerinin başlangıcına kadar geçen süre yaklaşık olarak 21-35 gündür. Kadınların çoğu, yıl boyunca 11-13 kez adet döneminden geçer. Bu rakama yakın değerler (1-2 az/fazla) normal olarak kabul edilmektedir. Bu nedenle adet düzensizliği, kişi için normal olan değerlere bakılarak değerlendirilmelidir.

Kanama pıhtı içermemeli ve süresi 8 günü geçmemelidir. Bir gün içinde kullanılan ped miktarı ise  2-3 adet olmalıdır. Bu tanımlamalardan sapmalar adet düzensizliği olarak yorumlanabilir.

Adet döngüsünün sağlıklı bir şekilde çalışması için hipotalamus, hipofiz bezi, yumurtalıklar ve rahmin düzenli ve uyumlu çalışması gerekir. Bunların sağlıklı çalışması üreme sistemi açısından önemlidir. Adet döngüsü, ergenlikteki ilk adet kanamasıyla başlar, menopozla sona erer. Menopoz, Dünya Sağlık Örgütü’ne göre kısaca kadınlarda adet kanamasının 1 yıl süre ile kesilmesi durumudur. Bu durum adet düzensizliği olarak kabul edilmez. Menopoz, yumurta rezervinin bitmesiyle birlikte adet kanamasının durması durumudur.

Adet Düzensizliği Nedir?

Adet döngüsünün 21 günden kısa veya 40 günden uzun olması durumları ile kanamanın 8 günden uzun sürmesi durumu normal kabul edilmez. Ayrıca adet kanamasının anormal şekilde kesilmesi de normal kabul edilmez. Bu durumlar adet düzensizliği olarak kabul edilir. Adölesan kızlarda ilk adet kanamasından sonraki adet döngüsü normalde düzensizdir. Adet döngüsü 1-2 yıl sonra düzenli hale gelmektedir. Ayrıca menopoza yakın dönemde de hormonal değişikliklere bağlı olarak düzensizlikler görülebilir.

Adet düzensizliği, oluşumuna göre farklı adla adlandırılabilmektedir.

  • Amenore: Adet görmeme durumudur. Primer amenore ve sekonder amenore olmak üzere iki tiptir. Primer amenore 15 yaşına kadar adet kanaması görmemektir. Sekonder amenore ise adet gören kadında 6 aydan fazla adet görmemektir.
  • Oligomenore: Seyrek adet görme durumudur. İki adet döngüsü arasındaki sürenin 21 günden az olmasıdır.
  • Polimenore: Sık adet görme durumudur. İki adet döngüsü arasındaki sürenin 40 günden fazla olmasıdır.
  • Hipermenore: Adet kanamasının normalden çok olması durumudur. Aşırı kanamalı adet görmedir ayrıca pıhtılaşma da görülebilir.
  • Hipomenore: Adet kanamasının az olması durumudur. Kanama normalden az olur ve kısa sürer.
  • Metroraji: Düzensiz aralıklı kanamalardır. Adet sonrası ara kanamalar şeklinde görülür.
  • Menoraji: Uzun süren adet kanamalarıdır.
  • Menometroraji: Düzensiz aralıklı kanamaların olması ve kan miktarının artması durumudur. Menometroraji nedenleri arasında yumurtalık kistleri, rahim içinde gelişen miyomlar, rahim tümörleri, rahim içi araç kullanımı en sık görülen nedenlerdir.

Adet Düzensizliği Nedenleri

Adet düzensizliği basit fizyolojik değişiklikler sonucu oluşabileceği gibi herhangi bir hastalığın belirtisi de olabilir. Bu yüzden düzensizliğin nedeni dikkatle araştırılmalıdır. Risk faktörleri arasında sigara kullanımı, alkol tüketimi, obezite ve stres bulunmaktadır.

Adet düzensizliğinin nedenleri nelerdir?

  1. Stres: Çok fazla kilo alma veya zayıflama, yeterli derecede beslenmeme, düşük kalorili diyet programları, egzersiz düzeni içerisinde gerçekleştirilen değişiklikler, gerginlik, hastalıklar, seyahat ve günlük hayatı etkileyen farklılıklar adet düzeninin bozulmasına neden olabilir.
  2. Doğum Kontrol Hapları: Doğum kontrol haplarının büyük bir çoğunluğu östrojen ve progesteron hormonlarının (bir kısmı yalnızca  progesteron içermektedir) bir kombinasyonunu içerir. Bu haplar yumurtalıkların yumurta bırakmasını önleyerek, hamile kalmayı engeller. Doğum kontrol haplarının kullanılması veya kullanımının bırakılması da adet döngüsünde değişikliklere sebep olabilir.
  3. Uterin Polipleri veya Miyomları: Rahim polipleri, rahmin iç tabakasında rastlanan küçük (genellikle kanserli olmayan) oluşumlardır. Miyomlar ise, rahim kasından köken alan, genellikle iyi huylu tümörlerdir. Ağır kanamalara ve ağrıya sebep olabilirler. Miyomun büyüklüğü ile alakalı olarak komşu organlara baskı yapabilirler.
  4. Endometriozis: Rahmi saran ve her ay adet akıntısı ile beraber vücuttan atılan endometrial doku, rahim dışında gelişmeye başladığı zaman “endometriozise” rastlanır. Doku yumurtalık, altı sindirim sistemi, rektum ve rahim arasındaki bölge, bağırsak, fallop tüpleri ve bölgedeki diğer organlar üzerinde büyüyebilir. Endometriozis belirtileri arasında adet düzensizliği haricinde kramplar, cinsel ilişki esnasında ağrı, normal dışı kanama, adet dönemi öncesi ve sonrasında ağrılar bulunmaktadır.
  5. Pelvik İnflamatuar: Kadın üreme sistemine etki eden bir enfeksiyon çeşididir. Cinsel temasla vajinaya giren bakteriler, rahim ve üst genital sisteme yayılabilir. Belirtilerinin içerisinde adet düzensizlikleri, vajina bölgesinde kötü koku, leğen kemiği bölgesinde ve alt karın bölgesinde ağrı, ateş, bulantı, kusma, ishal ve vajinal akıntı yer almaktadır.
  6. Polikistik Yumurtalık: Polikistik over sendromunda, yumurtalıklar normalden daha fazla androjen (erkeklik hormonu) üretirler. Böylece sıvı dolu keseler yani kistler meydana gelebilir. Yüksek oranda androjen, yumurtaların gelişmesine engel olarak yumurtanın atılmasına engel olur. Bu durum daha çok obezite ve aşırı tüylenme ile alakalı olarak görülür.
  7. Prematür Yumurtalık Yetmezliği: Bu durum özellikle 40 yaşından küçük olan ve yumurtalığının özelliklerini tam anlamıyla yerine getirmediği kadınlarda görülmektedir. Adet kanamaları kesilir. Genetik olarak görülebileceği gibi, kemoterapi ve radyasyon terapisi sebebi ile de meydana gelebilir.

Adet düzensizliğinin diğer nedenleri;

  • Aşırı kilo alma veya kilo kaybı
  • Aşırı egzersiz
  • Endometrial hiperplazi (rahim iç tabakasının kalınlaşması)
  • Rahim kanseri
  • Tiroid sorunları
  • Diyabet
  • Karaciğer sirozu
  • Sistemik lupus
  • Gebelik komplikasyonları (düşük veya dış gebelik)
  • Östrojen takviyeleri
  • Kan inceltici ilaçların kullanımı
  • Doğum kontrolü için rahim içi araçlarının kullanımı
  • Steroidler
  • Antidepresan kullanımı
  • Östrojen ve/veya progesteron dengesizliği

Belirtileri

Adet düzensizliğinin farklı çeşitlerine göre değişken belirtileri olabilmektedir. Genel olarak belirtileri aşağıda gösterilmiştir.

Kansızlık

  • Baş dönmesi
  • Sürekli yorgunluk
  • Ağrı, kramp
  • Kusma
  • Sık adet görme
  • Çok seyrek adet görme
  • Adet kanamasının 2 günden az sürmesi
  • Adet kanamasının 7 günden fazla sürmesi
  • Aşırı kanama
  • Enfeksiyon kaynaklı adet düzensizliği belirtileri arasında ateş, kaşıntı ve vajinal akıntı bulunmaktadır.

 Tanı Yöntemleri

Tanı için hekim öncelikle hastanın tıbbi öyküsünü sorgular. Bunun içinde adet kanamalarının hangi sıklıkla gerçekleştiği, kanamanın süresi, kanamanın miktarının yaklaşık ne kadar olduğu, günde kullanılan ped sayısı, adet sırasında ağrının varlığı sorgulanır. Ayrıca hastanın cinsel olarak aktif olup olmadığı eğer aktifse cinsel ilişki sırasında ağrı varlığı da sorgulanmalıdır. Bunlara ek olarak ateş de sorgulanabilir. Düzenli kullanılan ilaçların varlığı ve menopoz da sorgulanır. Tıbbi öykünün içinde aile öyküsü de bulunmaktadır.

Tıbbi öykünün alınmasının ardından hastanın genel görünümünü incelemek amacıyla fizik muayene başlar. Daha sonra jinekolojik muayene yapılır. Bunu yapabilmek için ultrasonografik incelemelerden yararlanılır. Rahim içi ve yumurtalıklar gözlemlenir.  Jinekolojik muayene sonrasında gerektiğinde FSH, AMH, LH, E2 gibi bazı kan tetkikleri yapılabilir. Gebelik testi ve hormon testleri istenebilir. Altta yatan hastalığı bulmaya yönelik gerektiğinde MR veya benzeri görüntüleme teknikleri kullanılabilir. Adet düzensizliği sebebi olarak bir kitle veya rahim ağzı kanseri şüphesi varsa smear testi yapılabilir ve gerektiğinde incelenmek üzere rahimden biyopsi alınabilir. Yumurtlama açısından serum progesteron testi yapılır. Hormonal düzeyde olası anormalliklerin varlığı ve pıhtılaşmayla alakalı sorun olup olmadığı araştırılır. Sağlıklı adet döngüsünün kilit taşı olan hipotalamus, hipofiz, rahim ve yumurtalık detaylı bir şekilde kontrol edilir.

 Adet Düzensizliği Tedavisi

Adet düzensizliğinin aynı yıl içinde 1-2 kez görülmesi normal kabul edilebilir. Bunun üzerindekidüzensizlikler ciddiye alınmalıdır. Adet düzensizliğin tanı ve tedavisi için adet tarihlerinin adet kanamasının süresi ve kanamanın miktarı düzenli olarak kaydedilmesinde fayda vardır. Adet düzensizliği tedavisi, sebebine göre ve kişiye özel uygulanır. Bu yüzden hasta, başka birinin bu konu için kullandığı ilaçları gittiği hekime danışmadan kullanmamalıdır. Tedavi, kimi zaman ilaç kimi zamansa cerrahi yöntem olabilmektedir. Tedavide asıl amaç, adet düzensizliğine neden olan sorunun saptanıp tedavi edilmesidir. Yapılan fizik ve jinekolojik muayeneye ek yapılan laboratuvar testleri ve tetkikler sonucunda tanıya uygun tedavi yöntemi hekim tarafından belirlenir. Bu tedavi yöntemi, ilaç tedavisi ya da cerrahi yöntem uygulamaları olabilmektedir.

Hormonal düzensizliğe bağlı gelişen vakalarda, hormon düzenleyici ilaçlar kullanılarak tedavi uygulanır. Amaç, hormonal düzensizliğin giderilmesi yani hormonal dengenin sağlanması ve adet düzensizliğinin giderilmesidir. Aşırı kanama rahatsızlığı olan adölesanlarda bu duruma neden olabilecek tüm durumlar incelendikten sonra kanamanın kontrol altına alınması amacıyla adet düzenleyici tedavi verilir. Adölesanlarda ilk adet kanamasının normalden erken veya geç görülmesi durumları dikkatle incelenmelidir. Duruma göre uygun tedavi uygulanmalıdır. Sadece ilaç tedavisinin başarılı olamadığı ileri endometriyozis gibi hastalıklarda cerrahi yöntem uygulamaları da gerekebilir. Adet düzensizliği nedeni yumurtalık kisti veya rahim ağzında ya da rahmin içinde yer alan polipten kaynaklanması gibi durumlarda hekim histereskopi adı verilen yöntemle rahim içini inceleyebilir. Gerekli olduğu durumlarda o bölge alınarak temizlenir ve tedavi sağlanır.

Miyom, rahim içinde bulunan iyi huylu tümör demektir. Adet düzensizliğine neden olabilen miyomlar genellikle belirti vermemelerine rağmen kimi hastalarda kanamaya sebep olabilmektedir. Bu kanamaya miyomun rahim iç dokusuna baskı yapması neden olur. Kanama şiddetli boyutlara ulaşıyorsa tedavi, hastanın durumuna göre sadece miyomun alınması ya da çok ender de olsa tüm rahmin alınması şeklinde olabilir. Hastanın durumunu yaşı ve çocuk sahibi olup olmaması etkiler. Adet düzensizliği rahatsızlığı olanların, sağlıklı bir hayat için en yakın sağlık kuruluşuna başvurup kontrol yaptırmaları tavsiye edilmektedir.

Adet Düzensizliğinin Yaşam Kalitesi Üzerindeki Etkileri

Adet düzenliğinin kadınların hayatında fiziksel ve ruhsal etkilerinin olduğu hakkında bazı çalışmalar bulunmaktadır. Kadın üreme sistemindeki hormonlar adet döngüsünü düzenlemekle kalmayıp birçok fonksiyon üzerinde de etki göstermektedir. Bu fonksiyonlara uyku, sinir sistemi, vücut ısısı ve duygu durumu örnek gösterilebilir. Sonuç olarak adet döngüsündeki bozulmalar, yaşam kalitesine olumsuz yönde etki göstermektedir.

Adet döngüsü boyunca yaşanan hormonal değişiklikler uyku kalitesini değiştirebilmektedir. Adet öncesi dönemde hormonal değişimle birlikte en fazla rastlanan problemler uyku kalitesinin azalması ve uykunun bölünmesidir. Adet düzensizliği olan kadınlar adet düzeni normal olan kadınlara göre daha az uyumaktadırlar. Adet öncesi dönemde progesteron hormonunun salınımıyla birlikte vücut iç ısısı artması ve duygu durumunda bozulmalar olması da uyku kalitesini etkileyen unsurlardandır. Ayrıca adet sancısı ile uyku düzeni bozukluğu arasında bir ilişki bulunmaktadır. Adet kanamasının olduğu dönemlerde uyku kalitesindeki düşüş olması ve uykunun daha sık bölünmesi yapılan çalışmalarla gösterilmiştir.

Adet düzensizliği sırasındaki hormonal değişiklikler duygu durumuna etki eder ve en sık karşılaşılan duygu durum bozukluğu depresyondur. Adet düzensizliğine neden olan birçok hastalıkta depresyon belirtilerinin de olduğu yapılan araştırmalarda belirtilmiştir. Polikistik over sendromu olup adet döngüsü de düzensiz olan kadınlar depresyon rahatsızlığı açısından risk taşımaktadırlar. Fiziksel aktivite adet döngüsünü olumlu ya da olumsuz anlamda etkileyebilmektedir. Aşırı fiziksel aktivite, amenore olarak adlandırılan adet kanamasının kesilmesine neden olabilmektedir.

Gebe Kalamamak ve Adet Düzenliği Arasında İlişki Var mıdır?

Adet düzensizliği gebe kalmaya engel oluşturmaz fakat adet düzensizliğinin altında bir hastalık varsa bu hastalık gebe kalmaya engel olabilir. Düzensizlik yaşayan kişinin en yakın sağlık kuruluşuna gitmesi, adet düzensizliğine sebep olan bir hastalık olup olmadığının belirlenmesi gerekir.

Adet Düzensizliğine İyi Gelen Şeyler

  • Spor veya egzersiz: Düzenli egzersiz veya yoga yapmak. Yoga, hormon seviyelerini düzeltmeye yardımcı olabilmektedir. Üstelik adet sırasında yaşanan ağrıyı azaltmaya faydası vardır. Yoga, kişiyi sakinleştirerek özellikle adet sırasındaki depresyon ve anksiyete gibi ruhsal sorunların yatışmasına yardım eder. Ayrıca egzersiz yapmak uygun vücut ağırlığına gelmeye ve vücut ağırlığını korumaya yardımcı olacağı için adetin de düzenli olmasına olumlu etki eder.
  • Uygun vücut ağırlığında olmak: Vücut ağırlığı ideal sınırların dışında olması adet düzenliği durumuna neden olabilmektedir. Özetle aşırı şişman ya da aşırı zayıf olmaktan kaçınılmalıdır. Bu sağlıklı yaşamın da temel koşuludur.
  •  Yeterli gün ışığı almak: D vitamin eksikliği adet düzensizliğine neden olabileceğinden eksikliği varsa giderilmesi önerilir. D vitamini, vücutta sentezlenebilen bir vitamindir. Fakat bunun için güneş ışığı gerekmektedir. Bu yüzden gün içinde yeterli süre açık havada güneş ışığı alınması tavsiye edilir. Burada dikkat edilmesi gereken nokta, D vitamini sentezi için direkt güneş ışığıyla temasının olmasıdır.
  • Adet düzensizliğine iyi gelebilecek yiyecekler: Zencefil, tarçın, ananas ve elma sirkesi bunların arasında sayılabilir. Bunların çoğunda yeterli çalışma olmamasıyla birlikte adet düzensizliğine iyi geldikleri belirtilir.