Preeklampsi (Gebelik Toksemisi) sadece gebelikte ve bazen doğum sonrası ilk günlerde (ilk 48 saatte) görülebilen, bebeğin eşindeki kanlanma bozukluğu olarak ortaya çıkan hem annede pek çok organ sistemini etkileyen hem de doğmamış bebeği etkileyen bir rahatsızlık olup tüm gebeliklerin % 5 ile 8′ inde rastlanmaktadır. Preeklampsi gebeliğin  20. haftasından itibaren,    sıklıkla da 37. haftadan sonra görülmekte, yavaş ya da hızla gelişebilmekte, hastalık hafiften ciddiye değişmektedir.

Tedavi edilmezse, preeklampsi hem siz hem de bebeğiniz için ciddi, hatta ölümcül komplikasyonlara yol açabilir. Preeklampsi hastasıysanız en etkili tedavi bebeğinizin doğumudur. Bebeği doğurduktan sonra bile iyileşmeniz biraz zaman alabilir. Nadiren, doğum sonrası preeklampsi olarak bilinen doğumdan sonra preeklampsi gelişir.

Tam olarak önleyici veya tedavi edici çözümü olmayan preeklampsinin  bilinen tek çaresi doğumdur.

Preeklampsi semptomları nelerdir? 

Gebelik zehirlenmesinin diğer belirtileri şunlardır;

  • İdrarınızda aşırı protein (proteinüri) veya ek böbrek problemleri belirtileri,
  • Şiddetli baş ağrısı,
  • İdrar çıkışında azalma,
  • Üst karın ağrısı -genellikle sağ tarafta kaburgalarınızın altında-,
  • Mide bulantısı ya da kusma,
  • Kanınızdaki azalan trombosit seviyeleri (trombositopeni),
  • Bozulmuş karaciğer fonksiyonu.
  • Akciğerlerinizdeki sıvının neden olduğu nefes darlığı.
  • Geçici görme kaybı, bulanık görme veya ışık hassasiyeti dahil görme değişiklikleri,

Preeklampside ani kilo alımı ve şişlik (özellikle ellerde ve yüzde) ile ortaya çıkabilir. Ancak bunlar birçok normal hamilelikte de görüldüğünden güvenilir preeklampsi belirtileri olarak görülmez.

 Preeklampsiye neden olan faktörler

Gebelik zehirlenmesinin kesin nedeni birkaç faktörü içerir. Hamileliğin erken döneminde, plasentaya etkili bir şekilde kan göndermek için yeni kan damarları gelişir.

Preeklampsili, bu kan damarları düzgün bir şekilde gelişmiyor veya çalışmıyorsa ortaya çıkar. Normal kan damarlarından daha dar olan bu damarlar, hormonal sinyale farklı tepki verir, bu da kan miktarını sınırlar.

Bu anormal gelişmenin nedenleri arasında; rahime yetersiz kan akışı, kan damarlarında hasar, bağışıklık sistemiyle ilgili sorunlar ve belirli genler kabul edilir.

Gebelik zehirlenmesi ve risk faktörleri

Gebelik zehirlenmesi, yalnızca gebeliğin bir komplikasyonu olarak gelişir. Risk faktörleri şunlardır;

  • Kişisel veya ailevi preeklampsi öyküsü, preeklampsi riskinizi önemli ölçüde artırır.
  • Önceden kronik hipertansiyonunuz varsa, preeklampsi geliştirme riskiniz daha yüksektir.
  • Preeklampsi geliştirme riski en çok ilk hamileliğinizde yüksektir.
  • Preeklampsi riski, çok genç hamile kadınların yanı sıra 35 yaşın üzerindeki hamile kadınlar için daha yüksektir.
  • Fazla kiloluysanız preeklampsi riski daha yüksektir.
  • Preeklampsi, ikiz, üçüz veya diğer çoklu hamilelikte daha yaygındır.
  • 2 yıldan az veya 10 yıldan daha uzun süreli aralıklı bebek sahibi olmak, preeklampsi riskinin artmasına neden olur.
  • Hamile kalmadan önce kronik yüksek tansiyon, migren, tip 1 veya tip 2 diyabet, böbrek hastalığı, kan pıhtıları geliştirme eğilimi veya lupus gibi belirli koşullara sahip olmak preeklampsi riskinizi artırır.
  • Bebeğiniz in vitro fertilizasyon (tüp bebek tedavisi) ile hamile kaldıysa preeklampsi riskiniz artar.
  • Siyah kadınların preeklampsi geliştirme riski diğer ırkların kadınlarına göre daha yüksektir.

Preeklampsi komplikasyonları 

Gebelik zehirlenmeniz ne kadar şiddetli ve hamileliğinizde ne kadar erken ortaya çıkarsa, sizin ve bebeğiniz için risk o kadar artar. Preeklampsi, erken doğum veya sezaryen gerektirebilir.

Hızlı doğum gerektiren klinik veya obstetrik durumlar varsa sezaryen ile doğum gerekli olabilir. Aksi takdirde doktorunuz planlı bir vajinal doğum önerebilir. Preeklampsi komplikasyonları şunlardır;

  • Fetal Büyüme Geriliği; Preeklampsi, plasentaya kan taşıyan arterleri etkiler. Plasenta yeterince kan almazsa, bebeğiniz yetersiz kan, oksijen ve daha az besin alabilir. Bu, fetal büyüme kısıtlaması, düşük doğum ağırlığı veya erken doğum olarak bilinen yavaş büyümeye yol açabilir.
  • Erken doğum; Şiddetli preeklampsiniz varsa, sizin ve bebeğinizin hayatını kurtarmak için erken doğum yapmanız gerekebilir. Prematüre, bebeğiniz için solunum ve başka sorunlara yol açabilir.
  • Plasental abruption; Preeklampsi, doğumdan önce plasentanın uterusunuzun iç duvarından ayrıldığı bir durum olan plasental abruption riskinizi artırır. Bu, ağır kanamaya neden olabilir.
  • HELLP sendromu; HELLP – hemoliz (kırmızı kan hücrelerinin yok edilmesi), yüksek karaciğer enzimleri ve düşük trombosit sayısıdır. Sendrom, daha şiddetli bir preeklampsi türüdür ve hem siz hem de bebeğiniz için hızla hayati tehlike oluşturabilir.
  • Eklampsi; Preeklampsi kontrol edilmediğinde, nöbetlerle birlikte eklampsi gelişebilir.
  • Diğer organ hasarları; Preeklampsi böbrekler, karaciğer, akciğer, kalp veya gözlerde hasara neden olabilir ve felç veya diğer beyin hasarına neden olabilir. Diğer organların yaralanma miktarı preeklampsinin şiddetine bağlıdır.
  • Kalp-damar hastalığı; Preeklampsiye sahip olmak, gelecekteki kalp ve kan damarı (kardiyovasküler) hastalığı riskinizi artırabilir.

TANI ve TEDAVİ

Preeklampsinin özellikle hastalığın erken evrelerinde belirgin bir şikayet yaratmaması, ödem veya kilo alma gibi belirtilerin normal gebelik problemleri olarak algılanması nedeniyle tanısı rutin gebelik kontrolleriniz sırasında konulabilir. Yani, çoğu zaman sizde bir problem olduğunun farkında olmayabilirsiniz.  Tansiyon değerinizin yüksek olması, doktorunuzun isteyeceği diğer tanıya yönelik idrar ve kan testleriyle beraber preeklampsi tanısı koydurur. Tek bir tansiyon değeriyle tanı koymak yanlış bir durumdur, çünkü yorgunluk, endişe, stres gibi durumlarda kan basıncında geçici yükselmeler olması normaldir.

Kan basıncında belli aralıklarla ölçülen değerlerin sabit olarak 140/90 mmHg veya daha yüksek olması preeklampside ilk şüphe uyandıran bulgudur. İdrar testlerinde de tek bir numunede protein varlığından çok, 24 saat toplanan idrardaki total protein miktarının ölçümü daha doğru sonuç verecektir. Doktorunuz preeklampsiden şüphelendiğinde, sizi belirgin yakınmanız olmasa da hastaneye yatırıp en azından hastalığın ciddiyetini ortaya koyuncaya kadar gözlem altında tutmak isteyebilir. Bu durumda,  sizin kan basıncı değerleriniz yakından takip edilecek, 24 saatlik idrarınız biriktirilecek, preeklampsi açısından önemli kan testleriniz yapılacak ve bebeğin gelişimi, bebeğe giden kan akımlarının Doppler ultrasonografi ile değerlendirmesi ve NST (Non- Stres Test) ile  fetüsün kalp atışları değerlendirilmesi yapılacaktır. Sonuçlar, hele de 37. gebelik haftasından uzak iseniz, preeklampsinin ciddiyetini ortaya koyması ve gebeliğin devam edip etmeyeceğine karar verilmesi nedeniyle titizlikle değerlendirilmelidir.

Hafif preeklampsi durumunda, 37. gebelik haftasını geçmiş iseniz, genellikle doğru yaklaşım suni sancı ile doğum indüksiyonu yani doğumun başlatılmasıdır. Eğer sizin veya bebeğin normal doğumu tolere edemeyeceği yönünde bulgular varsa doğum sezaryen ile planlanabilir.

  1. haftanın altında ise, anne ve fetüsün durumu stabil ise, doğumu hemen planlamak yerine anne hastane veya evde yakın takipte olmak üzere gebeliğin devamına izin verilmeli,eve yollanan anneye sol yanına dönerek istirahat etmesi, bebek hareketlerini iyi takip etmesi, gebelik takiplerine daha sık  gelmesi tavsiye edilmelidir.Daha sıklaşan takiplerde annenin tansiyon ölçümü ve idrar testleriyle bebeğin ultrasonografi ve NST ile gözlenmesi sonucunda, preeklampsinin kötüleştiği kanaatine varılması durumunda anne tekrar hastaneye yatırılarak muhtemelen doğum başlatılacaktır.

Ciddi preeklampsi tanısı durumunda, anne gebeliğinin geri kalan kısmını büyük ölçüde hastanede geçirecek ve takibi bir yüksek riskli gebelik uzmanı tarafından yapılacaktır. Eklamptik nöbetlerin önlenmesi için magnezyum , kan basıncı değerleri yüksek ise antihipertansif tedavi başlanması muhtemeldir. 34 ve daha ileri gebelik haftasında doğum planlanmalı, 34. haftanın altında ise anneye bebeğin akciğer gelişimini hızlandırma amaçlı “kortikosteroid” iğnesi uygulanarak, yakın takiple gebeliğin mümkün oldukça devam etmesi sağlanmalıdır.

Preeklampsinin kötüleştiğine dair semptomlar belirir belirmez (Eklampsi nöbeti geçirmek veya HELLP sendromu dahil olmak üzere ) doğum hemen başlatılmalıdır. Doğum eylemi sırasında ve doğumdan sonra ilk 48 saatte de annenin yakın takibi devam etmeli, eğer başlanmış ise magnezyum veya antihipertansif tedaviye devam edilmelidir. Doğumdan sonra, hafif preeklampsi hastalarının kan basınçları genellikle hızla normale dönerken, ciddi preeklampsi vakalarında tansiyon yüksekliği haftalarca devam edebilir.

Araştırmacılar, gebelik zehirlenmesini önlemenin yollarını araştırmaya devam ediyor ancak şu ana kadar net stratejiler ortaya çıkmadı. Daha az tuz tüketimi, aktivitelerinizi değiştirmek, kaloriyi kısıtlamak veya sarımsak, balık yağı tüketmek riskinizi azaltmaz. C ve E vitamini tüketimini artırmaya ilişkin de bir yarar bulunamadı. Bununla birlikte kimi çalışmalara göre, düşük doz aspirin, kalsiyum takviyeleri faydalı bulunabiliyor fakat doktorunuzun tavsiye etmediği hiçbir ilaç ve takviyeyi kullanmayın.

 EKLAMPSİ Nedir?

Eklampsi preeklampsinin ciddi bir kompikasyonudur. Gebelik sırasında kan basıncının yüksekliği ile meydana gelir. Nadir ancak ciddi bir durumdur. Kısacası eklampsi preeklampsinin yani gebelik zehirlenmesinin nöbet halidir.

Belirtileri nelerdir?

  • Yüzünüzde veya elleriniz de şişme
  • Baş ağrısı
  • Mide bulantısı ve kusma
  • Görme problemleri
  • Bilinç kaybı
  • Sağ üst karın ağrısı

Eklampsi Nedenleri Nelerdir?

Yüksek tansiyon: Tansiyonunuzun arterlerinize zarar verecek kadar yüksek olmasıdır. Damarlarınızın zarar görmesi de kan akışını kısıtlayabilir.

Proteinüri: Preeklampsi genellikle böbrek fonksiyonlarını da etkiler İdrarınızdaki protein kaçışı proteinüri larak bilinmektedir. Bu durum önemli bir işaretidir. Yüksek tansiyon seyrettiği zaman ilk öncelik idrar da proteine bakılmalıdır.

Eklampsi Teşhisi Nasıl Konulur?

Kan testleri : Kanda kırmızı kan hücresi seviyesini ölçen bir testtir. Böbrek ve karaciğer fonksiyonların incelemenize de yardımcı olacaktır.

Kreatinin testi: Kanda çok fazla kreatinin olması preeklampsiyi ifade edebilir. Ancak her zaman da bunu garanti etmeyebilir.

İdrar testeri: Proteinin varlığını kontrol etmek amaçlı idrarda protein sayımı yapılabilir.

Eklampsi Tedavisi

Bebeğinizin doğması preeklampsi ve eklampsiyi iyileştirmenin tek yoludur. Eğer muayene bulgularınız normalse durumunuz kontrol altına alınabiliyor ise bebeğiniz doğana kadar güvenli tutmak amacı ile ilaçla tedavi seçeneğine de gidilebilir. Ancak hastanın sıkı takibi önemlidir.